4 Temmuz 2009

13


sıcağı sıcağına yazmak istemedim. 2 hafta rötarlı yazıyorum ki sinirim biraz geçer belki de daha sakin yazarım diye. ilk anlar kadar sinirli olmasam bile içimde bi alev topu var.
ortak arkadaşımızın doğum günüydü... gelip gelmeyeceğinden habersiz bi şekilde bastım gittim. benden 1 saat sonra geldi birlikte çalıştığı kişi ile. gayet resmi bi şekilde el sıkıştık ve çapraz bi şekilde oturduk. buraya kadar bi sorun yok gibi görünse de olay buradan sonra başlıyo zaten...
kendisi ile göz göze gelmemeye çalıştığım bi an denk geldiğim manzara kocaman bi hayal kırıklığıydı benim için! yanında oturan kız ile dip dibe konuşmalar, manidar bakışlar birbirlerine ve bunlar eli kızın belinde, belki de belinden daha aşağısındayken oluyor!!!
anında arkadaşıma döndüm ve kalk gidiyoruz burdan dedim. tam kalkarken arkadaşın pastası geldi masaya, mumlar üflendi ve gözümün önünde flört ettiği hatun benden önce davranarak bastı gitti.
daha sonra birlikte çalıştığı adam stüdyosuna davet etti hepimizi muhabbet ve içkiye devam etmek için. kalktık gittik. bütün bina çalıştığı adama ait. daha önce gitmiş olmama rağmen terasın olduğunu bilmiyordum. minicik, kirli fakat çok huzurlu bi teras. biraz orada kalmak istediğimi söylesem de yalnız bırakmadı. ben de gözümün önünde ceryan eden olayın sinirini kustum kendisine bari gözümün önünde yapmasaydın diyerek. meğer benim yerine başkalarını koyamadığım, sürekli kıyas yapığım adam öküzün önde gideniymiş! "senin gözünün önünde olmasında bi sakınca görmedim" cevabını vermesiyle yıkılmam bi oldu!
kendisine ve az da olsa yaşanan şeylere saygım olduğundan onun gözü önünde hiçbir şey yapmicamı belirtmemden sonra sadece yanağımı okşadı ve arkadaşların yanına inmeyi teklif etti.
gecenin ilerleyen saatlerinde herkes bi anda onun yokluğunu farketti. meğer adam kimselere görüşürüz demeden basmış gitmiş! sabahın 4'ünde çok acil bi işi çıkmış ondan gitmiş. herhalde elini beline doladığı hatunla yarım kalan işi çok acil tamamlamak istedi!
o kadar söylenecek şey var ki ama hiçbirini söyleyemiyorum. çok kaybetti sadece beni. hoş, umrunda dahi değildir. ne de olsa beline dolanabileceği tonla hatun var piyasada!
yeter artık!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder