16 Haziran 2010

21

bu gece gözlerimin içine bakarken yanağımı ve saçlarımı sevdin ve öyle sevildiğimi hissettirdin ki... üstüne bir de "mutlu musun?" dedin gülümseyip, sonra da "ben öyleyim de..." diye ekledin.
nasıl olmam ki mutlu?
sonra da 30 yıl sonramızdan, yaşlılığımızdan bahsettin.
ve ben orda inandım...
seninle 30 değil, 90 yılımı geçirebilirim...
:)

13 Haziran 2010

20

sen şimdi yarın sabah geleceksin ya hani...
yarın vaktim olmaz işe gitmeden önce diye şimdiden toparladım evi...
sabah işe çıkmadan önce yatağın üzerine bir buket çiçek bırakacağım, yanına da ufak bir not:
"hoşgeldin bebeğim, geldiğinde açsındır ve rejimini bozmak istemiyorsundur diye buzdolabında salatan hazır. afiyet olsun, akşama görüşürüz... seviyorum seni!"
bir an önce yarın akşam olsun, ekstra iş çıkmasın, dinimiz amin! :)

19

gene sensiz geçti 1 gün daha...
sen uzakta baban ve abinle ciddi ciddi konuları konuşurken ben de en yakın arkadaşımla dışarı çıktım verdim kendimi içkiye.
ne içtiğim içkinin tadı vardı...
ne ettiğim muhabbetin...
ne de oturduğum mekanın...

12 Haziran 2010

18

her gün yeni bir evlilik/söz/nişan haberi almasam o günüm rahat geçmiyor! herkes patır patır yüzükleri belli bi maksatla takmaya başladı. en beklemediğim, en "bundan cacık olmaz" dediğim tipler en önden gider oldu. bu sabah da çocukluğumu birlikte geçirdiğim, ama bir şekilde bağlarımızın koptuğu komşumun haftaya nişanlanacağını öğrendim.

nasıl olur lan?! o hatun ki "evlenmem ben! o ne ya öyle!" diyip erkeksi erkeksi takılırdı, şimdi nasıl evlenir? annemin apartmana gelin gelmesinden taaa 24-25 sene sonra apartmandan haftaya nişanlanacak olan kızın ablası gelin çıktı. ondan 2 sense sonra da bu ve orada nokta. ben mi? ben hiç umutlu değilim o konuda... ne yalan söyleyeyim olsun isterim de ne adamın o taraklarda bezi var ne de evlenmek için bi durum...

helal olsun millete ama! götüne güvenen borazancı başı tabii. birini bulacaksın da, iyi bir ilişkin olduğunu, gelecek vaadettiğini anlayacaksın da, hayatını birleştirmeye karar vereceksin de, sen ya da o teklif edecek de, aileler tanışacak da, isteyecekler de, nikah için işlemlere başlayacaksın da, nikah hazırlıkları için oradan oraya koşacaksın da, eşyaları ortak evine taşıyacaksın da... ohooo ölme eşeğim ölme!
hoş, teklif etse düşünmeden anıra anıra "eveeeeeööt!" derim de işte olmayınca olmuyor.

17

şifreyi unutunca, uzun zamandır buranın yüzüne bakmayınca bloga erişim zor oluyor tabii...
her şey yolunda, yani tam olması gerektiği kadar olmasa bile aksini söylersem çok büyük haksızlık etmiş olurum.

geçen sene en son yazdığm post'ta "çok aşığım!" dediğim adamla hala beraberim mesela, kutlayın beni hey! :)
iddia ediyorum, hayatımın en güzel 11 ayını geçirdim. işten her eve geldiğimde ilk günlerimizdeki heyecanımızı taşırken kapıda karşıladığında 10 dakika boyunca sarılmalarımız hala devam ediyor. mesai bitse de eve koşup sarılsam, kokusunu içime doyasıya çeksem diye resmen geri sayım yapıyorum.

bugün ilk kez kısa ama bana çok uzun zamanmış gibi gelen bir süre için ayrı kaldık ve kalacağız. ayaklarım eve girmemek için geri geri gitti. kedimiz bile anahtar sesini duyduğu an kapıda biten o hayvan, kapıya bile gelmedi. oturduğu karanlık köşeden şöylece baktı, gözlerini süzdü. zırlamak parayla değil elbette. benim de duygularım var elbette ve belki çoğu insandan daha üst noktada yaşadığım için bu duyguyu koyverdim haliyle. terslik olduğunu sezen kedimiz bile geldi sokuldu durdu. her zaman onu sevmemizi bekleyen hayvan, bugün resmen kendisi gelip sevdi beni! evi topladım (ki normalde hiçbir kuvvet durduk yere bu işi yaptıramaz bana!), kıyafetlerini düzenledim, katladım, kokularını çektim durdum içime. sonra gene 2-3 damla aktı gitti gözümden.

duyan da askerlik için falan ayrı düştük sanacak. öyle değil halbuki... ya bir de askere giderse bu adam? hayatımızda bir de böyle bir gerçek var. 1 gün göremediğim zaman muhakkak o gün hır çıkararak, hırçınlaşarak bok eden ben, adam askere gittiğinde kim bilir napar! aklıma bile getirmek istemiyorum...

hayatta herkes için "bu o" dediği biri var, inanıyorum buna. ve ben onu buldum...
hay allah ya şimdi de mutluluktan ağlıyorum.
bu regl dönemlerine bir çare bulunmalı!